12 ayda iş hayatından tamamen nasıl soğudum?
Bu yazıya bazı arkadaşlarım neden yazdın gibi tepkilerle cevap verecekler biliyorum. Ancak amacım, insanların ne kadar özensiz, ciddiyetsiz, programsız, yer yer saygıdan da uzak bir hale geldiklerini gün yüzüne çıkarmak. Bu yazıyı linkedin’de paylaşacağım ve yazıya konu olan isimlerin bazıları farkına da varacak. Elbette isim ve şirket adı olmadan 1 yılda yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Ve evet, 1 yılda bunların hepsi mi başına geldi diyenler olacak. Maalesef öyle..
Bu arada yazıdaki görseli Generaitiv.ai ile ürettim, biraz ürkütücü farkındayım:)
- 4 ayrı dönemde danışman olarak yer aldığım bir kurumda, son dönemde pazarlama iletişimine yönelik olarak daha geniş kapsamlı bir danışmanlık sürecindeydim. Şubat 2022'te sözleşmem, diğer tüm dönemlerin aksine bu sefer 1 yıllık olarak yenilenmişti. Mart 2022'te ise ne oldu: Aniden o program durduruldu ve birlikte çalıştığım kişiye 2 ay mühlet verilirken, önceki ay 1 yıllık sözleşme imzalamış ben, tamamen kim vurduya giderek bu işten oldum. Ne yapacağımı sorduğumda cevap “bağlı olduğun yöneticiye sor” oldu. Program ki fena gitmiyordu, sabır gösterilmedi, birlikte çalışmaktan keyif aldığım kişi işinden ben de bu süreçten oldum.
- Bunun hemen akabinde bir AB projeleri danışmanlık şirketi bana ulaşarak bir projeleri için görüşmek istedi. CV’mi ilettim. Hiçbir cevap gelmedi, ben sorunca “başka süreçlerde çalışalım” denildi. Elbette işin olmaması çok doğal ama haber verebilirsin değil mi? Sonuçta proje bazlı çalışmak, her ay fix maaş alan insana göre daha zor planlama gerektiren bir husus.
- Sonradan teyitle bir işe girmesine vesile olduğumu öğrendiğim, yıllardır tanıdığım bir kişiden sadece bir paylaşıma beğeni vermesini istedim. Ve sonuç artık görüşmüyoruz.
- Teknokentlerden birinde bulunan bir eğitim teknolojileri (ona da emin değilim, teknoloji iddialı kelime bence) şirketinin ortağı LinkedIn’den yazarak, neler yapabiliriz nasıl çalışabiliriz diye aradı. Ofislerine gittim, şahsına münhasır kişi, görüşme sırasında gözünü bilgisayardan yüzde 20 oranında ayırdı. Daha sonrasında ne olsa beğenirsiniz, yaklaşık 1.5 ay sonra katıldığım ve paylaştığım bir etkinlik sonrası gecenin 00.25 ‘inde “O şirketle bizi tanıştırır mısın, ayrıca şu paylaşımımı beğenir misin” diye mesaj gönderdi. Küfür etmemek ve dava ile para kaybetmemek için nasıl kendimi zor tuttuğumu bilmek istemezsiniz.
- Bu, süreç içinde en olmaması ihtimal ve aslına bakarsanız tek iş başvurumdu reel manada. ABD merkezli bir e-ticaret şirketinin ülke müdürü ki tanıyorum, kendisine onun profilinde gördüğüm iş ile ilgili başvuru yaptığımı belirten bir mesaj ilettim. Öncelikle rol ile ilgili biraz bilgi verdi o konuda problem yok. Ancak ABD’den red geldiğinde kendisine bilgi verdiği için teşekkür mahiyetinde yazdığımda “aaaa X işe alımlara başlamış demek ki bana da söylemedi başlattığını, sana da hayırlı olsun” diye iletişimden ve nezaketten tamamen uzak bir mesaj iletti. Bunu demezsin di mi abi, sonuçta alım inceleme vs başlamış zaten, incelik mi o ne semt adı mı?
- Startupını kurmadan 15 ay önce kendi bizzat arayıp “biz okulda çok yakın değildik ama yatırım süreçlerimi de hallettiğimde, benimle çalışır mısın bir startup kuracağım senin pazarlama vizyonuna ihtiyacım var” diyen bir kişi ki yıl içinde farklı vesilelerle denk geldik, kendisine yılın son çeyreğinde “ee napıyoruz konuşmuştuk — etkinlikte ortağına Tolga ile çalışmamız gerek dediği halde — ‘roadmap in belli mi mealinde birşey sordum’” — adeta azar yemediğim kaldı. Bana ulaşıp çalışmak istemiş olan sensin ve ben de sana yol haritanı soruyorum — yok sorduk ya kötü olduk şimdi hiçbir şekilde dijitalde bir iz bırakmıyor benimle ilgili. Ki bu arada 1 startup yatırımı aldı. Güler misiniz ağlar mısınız gerçekten
- Bir diğeri, yaz aylarında hatta Temmuz’du sanırım, bir dijital platform kuracağını belirten bir arkadaşım, sonbahar gibi sürece başlayabileceklerini belirterek kendisi beni arayıp nasıl çalışırız işin iş geliştirme tarafında diye aradı. Ben de yılın sonlarına doğru 2 kez, yol planın belli mi çalışacak mıyız diye sordum. En sonunda geldiğimiz nokta “abi sen beni planlarından çıkar” Peki abi çıkartırım ne demek :)
- Beni tanıyanların “tam da sana fit bir proje iyi bulmuşlar” dediği, bir bakanlıktaki bir AB projesi için, biraz benim de ısrarcı olduğum bir iletişimle bir görüşme gerçekleştirdim. Projeyi bilmiyordum, sadece opsiyonlara açık olduğumu belirtmiştim. Neyse, Romanyalı kurucu ekip lideri ile çok iyi görüşme gerçekleştirdik, zira konu çok iyi bildiğim bir husus aslında. Kasım sonu gibiydi yanlış hatırlamıyorsam, ekipteki İnsan Kaynakları yöneticisi kişi, sürecin birkaç ay sonra başlayabileceğini belirtti. Tabi bu süreçte talihsiz, hepimizi üzen, canımızı yakan depremler gerçekleşti ve biraz bekleyip — malum kimseye nasılsın diye bile sormaya çekindik bir süre — durumu sordum. 1. e-mail, 2. e-mail, derken LinkedIn’den sordum, aldığım cevap “ben oradan ayrıldım, size dönerler”. Abi tamam hadi İK’cı ayrıldı, bu şirkette bu süreçlerle ilgili bir süreç takibi de mi yok. Başvuran kişiler haber bekliyor olamaz mı? Sonuçta işin ötelendiğini ve özür dilendiğini belirten bir cevap aldım. Cevap samimiydi bunu belirtmeliyim.
- 6 yıl önce ilk yatırım yaptığım startupın sahibi, sağolsun bilgi vermek konusunda biz dürtmesek hiç bilgi vermiyor, güya planlı zoom — meet bağlantıları yapacaktık ama nafile. “ee ne var ne yok anlatsana” mealinde ve elbette ağdalı olmayan kısa bir mesaj ilettim. Bir cevap listesi geldi ancak olası işlerden elde edilecek gelir veya çarpan yine her zamanki gibi yok. Bunu sorunca e-posta zincirinde kavga çıktı ve bu startup ile artık adımın anılmasını dahil istemiyorum. En zor anımda para verdim, destek oldum. Ama o günler çok çabuk unutuluyor.
- Ve gelelim en sonuncusuna, Mart ayında Ankara’da bir etkinlikte, daha önce haber yaptığım bir yatırımcı ile denk geldik. Bir blockchain platformu kuruyorlar — bilgiyi sınırlı veriyorum — ve blockchain konusunda da son derece ilgili ve ciddi şekilde artan ilgiye sahip biriyim. Görüşmede ne dendiyse bir cevabım oldu. Aynı haftanın Cuma günü için sözleştik, ertesi sabah mesaj “biz başka süreçlerle devam edeceğiz”. Olasılık olarak elbette normal, ancak ne öğrendim: İnsanlara bedava iş yaptırmaya çalışılıyormuş — ve muhtemelen bu bilgi seviyesi ile benim az bir para istemeyeceğimi anlamışlar. E bilgi eşittir para kardeşim, o zaman görüşmeyeceksin. Hastalıktan yeni sıyrıldığım bir süreçte görüşmeye gittim bir de..
Sözün özü; İnsanlarda nezaket, bilgi verme, iletişim, incelik, mağdur eder miyiz vb bunların hiçbiri kalmamış. Ben açıkçası seçimle de ülkede özel sektör nezdinde birşey değişeceğine inanmıyorum.
Bu süreçte elbette boş durmadım. Kripto-blockchain eksenindeki çalışmalarımı genişlettim. Bir startupa daha yatırım yaptım. Keşke imkanım olsa daha fazlasını yapabilsem — ama çalışmadan bu patinajı aşmak çok zor oluyor takdir edersiniz — artı kongre sektöründeki sınırlı dijital iletişim çalışmalarım da sürdü…
Lütfen, kimseye boş söz vermeyin, kimsenin enerjisi ile, umudu ile hatta bilgisine bağlı değeri ile oynamaya kalkmayın..Yol haritanız yoksa iş de kurmayın.
Bundan sonra Ankara’da da olsa tüm ilk iş / danışmanlık görüşmelerimi Zoom’dan veya muadili programlardan gerçekleştirme kararı aldım. Kabul etmeyen kendi bilir:) Zira herkesin zamanı kıymetli, yol parası, kahve parası değerli…
Sevgiler